Cazın Kraliçesi Ella Fitzgerald

0
2795
Cazın Kraliçesi Ella Fitzgerald

"Sadece gerçekten yapmak istediğiniz şeyden vazgeçmeyin. Aşk ve ilhamın olduğu her yerde yanlış yere gidebileceğinizi sanmıyorum."
Ella Fitzgerald

Cazın "First Lady" si Ella...

Caz 20. yüzyılın şafağında doğduğundan beri kadınlar, erkek egemen dünyanın ve ayrımcılığın baskılarından nasiplerini fazlası ile aldılar. Fakat ilginçtir ki; Caz her zaman türün dişilerinin fark attığı ve mükemmelleştiği bir alan oldu. Caz öylesine yetenekli ve başarılı kadın şarkıcılar üretti ki onları sayıyla sınırlamak gerçekten çok zor.
Ella Fitzgerald, Bassie Smith, Sarah Woughan, Billy Holiday, Dinah Washington... Sonrasında Aretha Franklin, Janis Joplin, Nina Simon ve daha nicesi...

Ama Ella, ah Ella... Cazın Kraliçesi!... Onun sesini duyduğunuz anda hemen ayırt edersiniz. Adeta kutsanmış gibi sizi peşinden sürükler.Onu kimseyle kıyaslayamazsınız. Esnek, geniş aralıklı ve her daim genç bir ses, yumuşacık...
Kraliçe 25 Nisan 1917'de Virginia'da yoksulluk içinde doğdu. Büyüme çağında üvey babasının tacizine uğradı ve evden kaçtı.
1934'de Harlem'deki Apollo Tiyatrosu'nda yetenek yarışmasına katıldığında 15 yaşında bir sokak çocuğuydu. O gece arkadaşlarıyla iddialaşırken kısa çöpü çekti ve yarışmaya katıldı. O yıllarda dansçı olmak istiyordu. Ancak diğer yarışmacılardan çekindiği için bir anda şarkı söylemeye karar verdi. "Judy" ve "The Object Of My Affection" şarkılarını söyledi ve elbette ki birinci oldu. Ödül 25 dolardı. Yetenek yarışmalarına katılmaya devam ediyordu ki; Bir gün grubuna vokalist arayan Chic Webb'in dikkatini çekti. Webb onu denemek için bir geceliğine sahneye çıkardı ve gerisi zaten tahmin ettiğiniz gibi oluyor.

Genç Ella bu mütevazı başlangıcına rağmen yeteneği, hırsı ve çalışma ahlakı sayesinde inanılmaz bir hızla ilerledi ve dünya çapında bir yıldız oldu.

Harika doğaçlamalar yapıyordu. Üç oktavlık müthiş tatlı bir sesi vardı. Kolaylıkla göğüs sesinden kafa sesine geçebiliyordu. Sözleri kullanmadan enstrümanların sesini taklit eden "scat" tekniğini popülerleştirdi.
Onun şarkı söyleme tekniği defalarca taklit edilmeye çalışılsa da kimse yanına bile yaklaşamamıştır.
Özel hayatında son derece utangaç ve mesafeli olmasına rağmen performansı ve esprileriyle devleşirdi. Sahne için "Orası benim evim" diyordu.

Ella kariyerini korkunç bir ayrımcılık karşısında yaptı. Basın onu "Cazın First Lady'si" olarak övüyordu. Onları karşısına alma pahasına, ırkçıların kısıtlayıcılığına ve aşağılamalarına, azim ve kararlılıkla direnerek zincirlerini kırmayı başardı. Hatta 1968'de, aynı yılın Nisan ayında öldürülen Martin Luther King için bir şarkı yazdı ve kaydetti. (It's Up To Me And You)
Amerikan müzik endüstrisinin en prestijli ödülü olan Grammy'yi ilk kez 1958'de kucakladı. Böylelikle Grammy kazanan ilk Afro Amerikalı kadın oldu. Kariyeri boyunca 13 Grammy ödülü kazandı ve Dinah Washington, Dionne Warwick, Aretha Franklin ve diğerlerinin yolunu açtı.
Amerika'nın yarım yüzyıldan uzun süre en ünlü kadın şarkıcısı oldu.
59 yıllık kariyeri boyunca 70'den fazla albümü, 40 milyondan fazla satış yaptı.
Sesiyle en melankolik şarkılara bile sıcaklık ve iyimserlik katardı.
Dünyanın birçok ülkesinde turnelere çıkıp konserler verdi. Salonları tıka basa doldurdu. Dünyanın her yerinden ve her kesiminden dinleyicisi oldu. Hepsinin hayranlığını kazandı.
Evet, onun hakkında sayfalarca yazılabilir... "O" anlatmakla bitmez...
Onu sadece ve sadece dinleyerek anlayabilirsiniz, çünkü onu anlatmaya kelimeler kifayetsizdir.
Ella... Bir şarkının başına gelebilecek olan en güzel şeydir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here